- sıcak su ile yapılan
- adj. hot water
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
pike — 1. is. İyi ayrılamama sebebiyle un veya irmik içerisinde kalmış olan, gözle görülebilen, iri ve koyu renkli kepek vb. parçacık 2. is., Fr. piqué 1) Uçağın yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inmesi 2) Uçağın yüksekten hedefin üzerine dik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
petek — is., ği 1) Arıların yumurtalarını bırakmak ve bal depo etmek için yaptığı, düzgün altıgen ağızlı bal mumu yuvacıklar topluluğu 2) Bu yuvacıklar topluluğunun bal olmayanı 3) Isıtma tesisatında ısı dağıtımını, içinden sıcak su geçerek sağlayan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
salep — is., bi, bit. b., Ar. saḥleb 1) Salepgillerin tek köklü, yumrulu, salkımlı veya başak çiçekli örnek bitkisi (Orchis) 2) Bu bitkinin yumru durumundaki köklerinden dövülerek hazırlanan beyaz toz 3) Bu tozun, şekerli süt veya su ile kaynatılmasıyla… … Çağatay Osmanlı Sözlük